top of page

Cemevi ticarethane değil, ibadethanedir.

  • Hakan Kurudere
  • 29 Ağu 2018
  • 2 dakikada okunur

İnançsal değerlerin yozlaştırıldığı, çürütüldüğü, amacından uzaklaştırıldığı günümüzde; dedelerimiz, yola hizmet eden canlarımız ve yöneticilerimiz; eğer “Alviyiz” diyorsak, yolumuza ve erkânımıza inanıyorsak, cemevlerimizi, kendi bireysel amaçlarımına hizmet eden yerlere çevirenlere karşı mücadele etmek zorundayız. 


Aksi takdirde devletin, Aleviler’i asimile etmek, çürütmek için döndürdüğü değirmene su taşımış oluruz. Cemevlerimiz dün olduğu gibi yarınlarda da canlarımızın lokmalarıyla, halkımızın dayanışmasıyla, sahiplenmesiyle var olmalıdır. İnancımızın, yol ve erkânımızın, kültürel-sosyal değerlerimizin öğrenildiği, icra edildiği yerler olmalıdır.


Ülkemizde inancın siyasete alet edilmesine en fazla karşı çıkan kesimlerdendir aleviler. Ne yazık ki son zamanlarda inancımızı da kullanmaya çalışan bazı zübük siyasetçiler olmuyor değil. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ilçedeki bazı iş adamlarının finansörlüğünde Cemevi ve Kültür Merkezinin yakın zamanda açılışını yapacağını duyurdu.


Pir Sultan Abdal 'ın itlerinin bile haram yemediği düzenden, finansörlüğünü yapanların o paraları nasıl kazandığını sorgulamadan ibadet yerimiz cemevimizin yapımına kabul edilmesi bile başlı başına inancımıza hakarettir.


Kaldı ki bu belediye başkanı ne eline ne beline nede diline düsturunu içselleştirmemiş yaşam felsefesine koymamış biridir. Göreve geldiği günden beri 300'e  yakın işçiyi işinden etmiş içinde sanatçı öğretmen yeni doğum yapmış süt izininde anne olan bu kişiler mahkemelerini kazandıkları halde bile işe geri dönememiş kötü niyet tazminatına mahkum olan belediye başkanı onca çoluk çocuğun rızkıyla oynamıştır.


Aleviliğe hakaret eden meclis üyesini başkan yardımcılığına getirme cürretini göstererek alevi yurttaşların ruhunda derin yara açmıştır. İşçilerin maaşlarını 3-5 gün geç yatırmaktan gocunmayan bu başkan kumar masalarına paraları takır takır yatırdığı ulusal medya'ya düşmüştür. Personelini dövüp kamera kayıtlarınıı mahkemeye teslim etmeme cesaret ve yolunu bulmuştur.


Taşeron bir firmaya verdiği Bakırköy Spor Vakfıının yıkımında kendi işçilerini yönlendirttmiş ve bir işçinin hayatını kaybetmesiyle iş cinayetine sebep olduğu yine o dönem medyada çokça konuşulmuştur. Birçok park yandaşa akrabaya ticarethane olmuştur. Haklarında onlarca yolsuzluk iddiası bulunan ve ağır cezada yargılanan müdürlerini görevinin başında tutmaya devam etmiştir. 


Alevi Kültür Dernekleri Bakırköy Şubesi başkanı olan aynı zamanda belediye'nin işçisi de olan Hakan Kurudere tüm bu yaşanan olaylarla ilgili olarak yapmış olduğu eleştirilerden dolayı işinden çıkartılmış bir basın açıklaması yapmış  Bakırköy Belediye binasının önüne siyah çelenk koymuş ve belediye başkanını protesto etmiştir.


Saymakla bitmeyecek haksızlık yapan bu kişinin esenyurt'tan akrabalarına kurdurttuğu derneğe yönetimini verecekleri bu cemevi bir ibadethane değil bir ticarethane olacaktır. İşte bu yüzden Alevi toplumu ve kurum yöneticileri sanatçıları bu olaya ortak olmamalı ve bu siyasetin zübüğü'ne pirim vermemelidirler. Belki bunları bilmiyordunuz ama artık biliyorsunuz ve bile bile destek vermeyeceğinizi umut ediyor, saygılarımı sunuyorum.


 
 
 

Comments


GÜNDEM
bottom of page