"Emek En Yüce Değerdir" Lafta Kalmasın.

Zalime boyun eğmeyenlerin birçok örneği vardır. Hepsinin ortak özelliği haksız ama güçlü olana karşı, yaptıkları mücadeleleriydi. Şunu iyi biliyorlardı yenilgi yalnızca vazgeçtiklerinde olacaktı.

İnsanlık tarihi, bu tarz olaylara çok kez sahne olmuş ve çoğunluk hak arayanın yanında değil, güçlünün yanında yer alarak bu mücadelelere destek olmayanlarla doludur. Nemalanmak, menfaat-çıkar ilişkisi kurmak, kolaycı yaşamlarının bir parçası haline gelmiştir bu insanların.

Günümüze geldiğimizde de bu tarz olayların devam ettiğini görüyoruz. Üstelik geçmişe göre daha örgütlü bir halde devam ediyor. Çünkü örgütsel mücadelenin kişisel mücadelenden daha çabuk sonuçlar aldığı çok net ortaya çıkmıştır. Ancak bu mücadelelerin yapısında da bozulmalar olmaktadır.

Özellikle bu kurumların başında yöneticilik yapan kişilerin, söylem ve eylemlerinin tutarsızlığı, kazanımların daha kolay kaybedildiğini göstermektedir. İnsanların inançlarından, siyasi görüşlerinden faydalanıp, mevki-makam sahibi olanların bu değerleri yok ettiğini, onları oraya getiren ve biat kültürü olmayan örgütler çok net görmektedir.

Tüm bunlar olup biterken denetim mekanizmasını çalıştırmayıp bizden olanı eleştiremeyiz mantığını savunanların da, süreç içinde hem kendilerine hem de temsil ettikleri kuruma en büyük zararı vermiş olduğunu görüyoruz. Bulundukları yeri geliştirmek yerine, yerinde sayan ya da gerileyen bu kurumlar zaman içinde yok olmaya mahkûm oluyorlar.

Eğer bu geminin yürümesini istiyorsanız kesinlikle emek verenlerin, yukarından inme kişilerin yerine getirilmesi gerekir. Unutmayınız makamları sizlere sunanların ötekileştirildiği bir yapı haline dönüşürseniz, o makamları bir daha ancak hayallerinizde görebilirsiniz.